Popüler olma meselesinden bahsettiğimize göre yorumuma başlayabilirim. Öncelikle kitabın ön sözünü çok beğendim. Hem kitap hem de Sabahattin Ali hakkında çok kıymetli bilgiler veriyordu. Günümüzde yazılmamış kitaplar için ön sözün çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hem o dönemin hem de yazarın zihniyetini bize anlatarak kitabı daha iyi anlamamızı sağlıyor.
Sabahattin Ali, Rus edebiyatından etkilenmiş sanırım bu kitabı yazarken. Suç ve Ceza'nın yarısını okumuş biri olarak zihinsel betimlemelerde aynı havayı sevdim. Raif Bey'in psikolojik durumunun betimlemeleri, okuyucuya aktarımı çok iyiydi.

Maria Puder karakterine bayıldım. Siyah gözlü, koyu kumral saçlı, Halit Ziya'nın Nihal'i, Vecihi Bey'in Mechure'si, Şövalye Buridan'ın sevgilisi, Kleopatra, Amine Hatun'dan bir parça o Sabahattin Ali'nin anlattığını göre. Günümüzde okumaya alıştığımız birine muhtaç karakterlerden değil o. Şu ana kadar okuduğum Türk edebiyatındaki en güçlü kadın karakterlerden. Raif Bey'le tanışmalarıysa Maria'nın da resminin bulunduğu bir sergide Raif Bey'in Maria'nın portresine tutulmasıyla başlar. Bu portreyi Andrea Del Sarto'nun yanda gördüğünüz portresine benzetiyorlar hatta.
Harika bir aşk hikayesi, en derinimi acıtan bir dram, beni gözyaşlarına boğan bir kitap oldu Kürk Mantolu Madonna. Neden herkesin okuduğunu şimdi anlıyorum ve şimdi ortalık malı olmasına daha da karşıyım ama siz yine de okuyun okutturun. Biliyorum ki siz bu güzel kitabın değerini bilirsiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder